Eski Çağlarda Anadolu


Anadolu;  sahip olduğu coğrafi konum açısından son derece önemli bir bölgedir. Bu durum en eski devirlerden başlayarak çeşitli toplumların Anadolu'ya göç etmesine ve yer­leşmesine yol açmıştır. Bu nedenle Anadolu toprakları birçok uygarlığın kesişme noktası olmuştur.

Anadolu'nun tarih boyunca önemli bir yer­leşim bölgesi olmasında şu faktörler etkili olmuştur:
•  İklim özelliklerinin insan hayatı için uygun olması
•  Topraklarının insan yerleşimi ve tarım üre­timi için elverişli olması
•  Çok sayıda akarsuya sahip bulunması
•  Asya ile Avrupa arasında göç yolları üzerinde yer alması
Anadolu'nun sahip olduğu bu özellikler pek çok toplumu bu bölgeye çekmiştir. Anadolu toprakları günümüzün binlerce yıl öncesinden başlayarak Hitit, Lidya, Frig, Urartu, İyon, Pers, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu, Os­manlı gibi önemli uygarlıklara beşiklik etmiştir.

Tarih Öncesi Devirlerde Anadolu’da Yerleşim Yerleri:
Yontma Taş Devri'ne ait mağaralar: Karain, Beldibi, Belbaşı Öküzini.
Cilalı Taş Devri’ne ait ilk yerleşim yerleri: Çatalhöyük. Hacılar.
Maden Devri’ne ait yerleşim yerleri: Truva. Alişar. Alacahöyük.


TARİHİN BAŞLANGICI VE DEVİRLERİ
İnsanlık tarihi M.Ö. 3200 yılında yazının bulunması esas alınarak iki bölüme ayrılır.
1.Tarih Öncesi Devirler :(Yazının bulunma­sından önceki devirler)
2. Tarih Devirleri (Yazının icadıyla başla­yan devirler)

Tarihin çağlara ayrılması, tarihin incelenmesini ve öğrenilmesini kolaylaştırmıştır.

TARİH ÖNCESİ DEVİRLER
Bu dönemle ilgili bilgiler daha çok kalıntı­lara dayanmaktadır. Tarih öncesi devirler insanla­rın kullandıkları araç ve gereçlerin malzemelerine göre bölümlere ayrılır.

TAŞ DEVRİ
Taş Devri kendi içerisinde üç bölüme ayrılır.

Kaba Tas Devri
İnsanlık tarihinin en uzun dönemidir. Bu dönemde iklim elverişli olduğu için insanlar ağaç gölgelerinde yaşadılar; barınaklara ihtiyaç duy­madılar.
Bu dönemde yapılan aletler kaba ve ilkeldir.

Yontma Taş Devri
İlkel bir hayat tarzı yaşandı. İnsanlar doğadaki hazır gıdalarla ve hay­vanları avlayarak beslendiler.

İnsanların avcılık ve toplayıcılıkla geçinme­leri tüketici bir toplum yapısının olduğu­nun göstergesidir.

Devrin sonlarına doğru ateşi buldular. Ateşi ısınma, aydınlanma, yiyeceklerini pişirme amacıyla kullandılar.

Ateşin bulunması ile insanlar doğa güçlerini kontrol altına almaya başladı.

Mağaralarda ve büyük ağaçların kovukla­rında barındılar.
Taşları ve kemikleri yontarak kullanacak­ları ilkel aletler yaptılar.
Mağara duvarlarına avladıkları hayvanla­rı simgeleyen resimler yaptılar.

Yontma Taş Devri'ne ait kalıntılar, Antalya yakınlarındaki Karain, Beldibi ve Belbaşı mağaralarında bulunmuştur.

Cilalı Tas Devri
Bu dönemde insanlar tarımsal faaliyetlere başladılar ve hayvanları evcilleştirdiler.
İlk köyleri ve kentleri kurarak yerleşik ya­şama geçtiler.
Üretim hayatı ile birlikte ticari faaliyetlere başladılar.
Topraktan çanak, çömlekler ve aletler yapmaya başladılar.
Bitki liflerinden giysiler yaparak dokuma­cılık faaliyetlerine başladılar.
Tekerleği icat ettiler.
İlkel aile tipleri ortaya çıktı.
Kültürel etkileşim arttı.

Cilalı Taş Devri'ne ait kalıntılar Diyarbakır'da (Çayönü) ve Konya'da (Çatalhöyük) bulunmuştur.

MADEN DEVRİ
Kullanılan madenlere göre sırasıyla kır, tunç ve demir olarak üçe ayrılır.

Bakır Devri
Doğada bol miktarda bulunan bakır ma­deni insanlar tarafından bulunarak işlendi. Bakır­dan çeşitli aletler ve süs eşyaları yapıldı.

Tunç Devri
Bakırın kalay ile karıştırılması sonucunda tunç elde edildi. Tunç bakıra göre daha sağlam ol­duğu için insanlar daha dayanıklı aletler yaptılar.
İlk şehir devletleri ve daha sonra büyük devletler bu dönemde ortaya çıktı (Mezopotam­ya'da SümerlerAnadolu'da Hititler gibi).

Demir Devri
Devrin sonlarına doğru demir bulundu. Demirin bulunup işlenmesiyle birlikte tun­ca göre daha dayanıklı olan aletler yapıldı

Maden devrine ait kalıntılar, Yozgat (Alişar), Çorum (Alacahöyük), Çanakkale (Truva), Kayseri (Kültepe), Burdur (Hacılar Höyüğü) ve Van (Tilkitepe)'da bulunmuştur.

TARİH DEVİRLERİ
Yazının icadından günümüze kadar ge­çen zamana tarih devirleri denir.

Tarihin çağlara ayrılmasında insanlık tari­hinde meydana gelen ve bütün insanlığı et­kileyen büyük olaylar ölçü alınmıştır.

İlk Çağ (M.Ö. 3200 M.S. 375)
M.Ö. 3200 yılında Sümerlerin yazıyı icat etmesi ile başlayıp M.S.375 yılındakiKavimler Göçü'ne kadar süren dönemdir.

Orta Çağ (375 -1453)
Kavimler Göçü ile başlayıp, İstanbul’un fethine kadar süren dönemdir.

Yeni Çağ (1453-1789)
İstanbul'un fethinden, Fransız İhtilali’ne kadar süren dönemdir.

Yakın Çağ (1789 -.....)
Fransız İhtilali'nden günümüze kadar süren dönemdir.

Milat: Dünya'nın Güneş çevresinde bir defa dönmesi ile geçen süre Güneş yılıdır. Güneş yılı­na göre düzenlenen takvimde Milat Hz. İsa'nın doğumudur ve (0) başlangıçtır. Hz. İsa'nın doğu­mundan önceki tarihler milattan önce (M.Ö.), do­ğumundan sonraki tarihler ise milattan sonra (M.S.) şeklinde belirtilir.

Yüzyıl: Zamanın yüzer yıllık bölümlere ayrıl­masıdır.